29 Mart 2007 Perşembe

yolcu'ya


Paramparça her şey… Yıkılmış, etrafa dağılmış… Sen gitmişin, ben kalmışım burada, derin karanlıkta… Savruluyorum her yeni doğan günde. Unutamıyorum bir türlü. Yeni maskeler keşfediyorum, makyajı çoktan akmış yüzümü gizlemek için. Acıyla çırpınıyorum hala derinlerde bir yerde. Yaşayamadığımız onca şey ve ben. Kalbimde ince ince sızlayan bir acı. Gülümserken bile ağlayabilmek. Kabuk tutan yaranın altında duran kocaman bir boşluk. Kepenkleri kapalı, belki bir daha hiç açılmayacak yaralı bir yürek. Geceye sevdalı, karanlıkta acıyla haykıran. Gün bitsin diye saatleri sayan. Artık geride bıraktığın her detayı yavaş yavaş unutan. Ve bu yüzden her an kendinden nefret eden. Kokunu unutmamak, sesini duymak, yüzünü bir kere daha görüp sana sarılmak için her gece uykuya yatan. Şişelerde balık yüzdüren kaçak bir hayat.
Sen giderken kalbimi de götürdün yanında. Ben kaldım geride kupkuru, ellerimde bomboş umutlar. Çiçeklerim don yedi, öyle aniydi ki gidişin. Bunca yıl sonra yalnız bıraktın beni. Elimden tutan, beni avutan bir sen yok artık. Şimdi elimde hiç bitmeyecek bir sevda, kupkuru bir sürü umut ve yaşanmaz bir hayat var. Hiç alışamadım…