2 Ağustos 2008 Cumartesi

Kalbi Çoktan İflas Etmiş Bir Kardiyak


Dört koca sene geçti. Dört tane üçyüzaltmışbeş gün. Gün be gün büyüyor içimdeki hasret. O kadar büyüktü ki kapladığın yer dünyamda, bir türlü kapatamıyorum yarattığın vakumu. Hangi yamayı diksem tutmuyor. Teker teker sökülüyor dikişler, hangi ipliği kullansam da. Adın hala ağzımda, tadı gitmeyen bir sakız gibi. Kokun burnumda, kuvvetli bir parfüm gibi. Sesin kullağımda, tekrar tekrar dinleyip ezberlediğim o unutulmaz şarkılardan. Hatıralar var peşimi bırakmaya, anlata anlata bitiremediğim. Sıkılmadan tekrarladığım herkese.
Her tuşa dokunduğumda sen akıyorsun kelimelere. Her gözümü açtığımda sen doluyorsun aklıma. Her susuşum seni anlatıyor aslında. Her dalıp gidişim hep sana, senin denizine. Gözümden akan her bir damla senin için hala. Beni senin kadar seven yok, benim de senin kadar sevdiğim. Kalbim hala sana ait.
Hala büyüyorum. Her söylediğinde kızardım, şimdi anlıyorum, büyümek neymiş, gerçek acı neymiş. Acıdıkça canın büyüyormuşsun, iki yaş ne kadar büyük tecrübeymiş. İki yıl demekmiş, koskoca iki yıl. Tecrübelerle dolu iki koca yıl.
Kalbimin delikleri kapanacak mı bilmiyorum, ben yamadıkça yeni yerler deliniyor çünkü. Her kırıldığında topladıkça parçaları, birkaçı eksiliyor. Ben bir kardiyakım, kalbi çoktan iflas etmiş. Her çabam nafile…

Hiç yorum yok: