21 Ağustos 2007 Salı

Yaralı

“Yüreğimde hep ağlayan bir hüzün, karaya vuran gemiler gibi, içimdeki kalp yaralı bereli.”
Yaralıyım. Üzgünüm. Kırık döküğüm. Kalbim sızlıyor. Hiçbiri bahane değil susmak için. Hiçbir zaman da olmadı. Ama konuşamıyorum. Yaşamayı reddediyorum. Kalbim çarpmaya devam etse de, gözlerim her doğan günle açılsa da bu beden sürükleniyor.


Planlarım yok artık. Hepsini çöpe attım. Kimini buruşturup, kimini yırtıp attım. Plan yapmak yarını bekleyen insanlara ait, umutları, hayalleri kurumuşlara değil. Geçmişinde boğulanlara da. Ne kadar çabalasam da geçmiş pencerelerimi kapamaya, yapamıyorum. Ne kadar perdeleri çeksem de bir ışık bir yerden mutlaka sızıyor. O kadar lanet bir ışık ki, bütün odayı geçmişimle dolduruyor. “Hayatla barışmak, bir yerden tutunmak, her şeyde sen varken, kolay mı unutmak?”

“Unutmak ne mümkün severken” Sevginden kurtulamadım bir türlü. Nereye gitsem onu da götürüyorum. Nasıl yüzünü, kokunu, sesini, seni götürüyorsam. Nasıl her güne seninle başlayıp, her gecemi seninle noktalanıyorsam.

Bu kadar çok şeyi hak etmek için ne yaptım bilmiyorum, artık düşünmekten de vazgeçtim. Ne gelse kabulümdür. Zaten olanları ve olacakları değiştirmek için elimde sihirli bir değnek yok, hiçbir zaman da olmadı.

Teker teker gönlümün yaprakları düşüyor. Bu kadar hüznü hayatıma nasıl sığdıracağım? Gözümü kapattığımda huzuru tekrar nasıl bulacağım? Dingin hayatıma nasıl geri döneceğim? Hiçbirinin cevabı yok. Cevaplarını da aramıyorum.

Derinlerdeyim. Diplerdeyim. Karanlıktayım. O kadar acıyor ki canım, ağlayamıyorum bile. Kaskatı kesildi her şeyim. “Al beni dünyadan, kalmadı sevenim.”

Kapanıyorum. Perdem yavaş yavaş iniyor. Maskemi çıkarma vakti. Gün bitti. Söz bitti...

Melike'nin bana bir paragraf borcu vardı...

“Derler ki, sert metaller eğilmez bükülmez. Demir gibileri, kolay kolay bükemezsiniz. Yamulmazlar. Dosdoğrudurlar. Ancak orta yerden hışımla kırabilirsiniz... Kırılırlar... Kırıldım. Çok kırıldım. Ve aklımda tek bir soru kaldı; tek bir soru tek bir kelimeden ibaret...
"NEDEN?""

(www.melikeerol.blogspot.com)

Hiç yorum yok: