21 Haziran 2007 Perşembe

Yunan Müziği




Bu Yunanyalılar işini biliyor. Adamlar öyle müzik yapıyorlar ki, içmeyip de ne yapacaksın dinlerken? İnsanın aklında içmek yoksa bile bu müziği dinlerken aklına geliyor. İçimden şimdi Boğaz’ın kenarında demlenmek geliyor. Önümde mezeler, buz gibi sek rakı, yanımda canlarım. Koyu bir sohbet, her zamanki gibi. Eski günleri anarak. Tokuşturulan kadehler, atılan kahkahalar. Serin serin yüzümüzü yalayan Boğaz rüzgarı, arkadaşlığın verdiği sıcaklık. Özlemişim okul günlerini, anladım. İçim kayıyor geçirdiğimiz dolu dolu günlere. Dağıldık hepimiz bir yerlere. Kimimiz şehir değiştirdik, kimimiz ülke. Kalplerimiz ortak bir noktada buluşsa da, insan ister istemez derinden hissediyor yokluklarını. Yetmiyor kırk yılda bir buluşmak, dertleşmek, kadeh tokuşturmak. Tüketilmiyor konuşarak biriken onca hasret. Sığdırılmıyor azıcık zamana biriken dertler. Kilometreler engel olmasa da arkadaşlığa, dostluğa, dindiremese de birbiri için çarpan yüreklerin sesini; yine de yoruyor insanı, büyütüyor kocaman hasretler.

Hiç yorum yok: